[:tr]Yolda olmaya aşık bir çift olarak macerasına baş başa başlayan Minik Gezgin ekibi, çocukları doğduktan sonra hızını kesmedi. Çocuklarıyla birlikte dünyanın farklı kıtalarında, farklı ülkelerinde pedal çevirmeye devam ediyorlar.
Dünya görüşleri ve yaşam biçimleriyle hepimize ilham kaynağı olan bu harika aileyi yakından tanıma fırsatı bulduğumuz için çok mutluyuz. Şimdi, gelin sizi de Minik Gezgin ailesiyle tanıştıralım:
Gizem: Merhaba, ilham verici yolculuğunuzu internet üzerinden takip ediyoruz. Bilmeyen, sizinle ve muhteşem ailenizle ilk kez tanışan okuyucularımız için kısaca kendi yol hikayenizi anlatır mısınız? Siz kimsiniz ve yola çıkmaya nasıl karar verdiniz?
Soner Sarıhan: Biz İstanbul’un kalabalığından, günlük, aylık, yıllık bir rutinin içinde debelenmekten yorulmuş bir çifttik. Önce trekkingler ile başlayan doğaya çıkma aşkı, kamplarla, dağcılıkla ve sonunda yolları kendimize memleket yaptığımız bisiklet yolculuklarımız ile katlanarak arttı.
Oğlumuz böyle bir aileye doğdu. 1 yaşından önce kamplara geldi. Römorkunda bisikletle dolaşmaya başladı. O 22 aylıkken 3486 km ve 7 ülkeden geçen bir bisiklet yolculuğu yaptık. Sonrasında her tatilimizi birlikte bisiklet üstünde doğada kamp yaparak, insanların evlerine misafir olarak, çeşitli sporları deneyerek oğlumuzu büyütmeye ve yolda öğrenmeye devam ediyoruz.
Oğlumuzun eğitimi için 5. sınıfta #okuldetoksu uyguladık. Kendi talep ettiği günlerde okula gitti. Gelecekte okulsuz eğitim uygulamak istiyoruz.
Büyük şehirden kaçıp Bursa’nın İznik ilçesine taşındık. Oğlumuz mahalle kültürü ile, sokak oyunları oynayarak büyüsün; ulaşımda bisiklet kullanıp doğaya yakın olsun istedik.
G: Yolunuz nerelerden geçti bugüne kadar?
S: 26 ülke arasında Avrupa’daki neredeyse bütün ülkeler var. İngiltere, İrlanda, İzlanda dışındaki bütün ülkelerde seyahatlerimiz oldu. Yaklaşık olarak dünyanın etrafında bir tur atacak kadar bisiklet sürdük birlikte. En çok sevdiğimiz ülke, kültürü, yemekleri, insanları, doğası ile Çek Cumhuriyeti.
G: Küçük bir çocukla birlikte bisikletini alıp yollara düşmek isteyenlere ne önerirsiniz?
S: Öncelikle bunu çok istemeleri gerekiyor. İlk ve en büyük basamak bu. Sonrasında karşılaşacakları zorluklar elbette az olmayacak fakat istemekten gelen güç ile bunları aşacaklar. İstemelerine sebep olacak şey ise çocuklarının kazanımları. Bunları düşünerek kendilerini motive edebilirler.
Çocukların dışarıda hareket halindeyken algıları çok güçlü oluyor. Çok keyifli, mutlu ve enerjik oluyorlar. Hiçbir çocuk ekran karşısında büyümemeli. Ekran karşısında kaldıkça enerjileri düşecek, uyku, beslenme düzenleri bozulacaktır. Bunlar bozuldukça hareket etmek istemeyecek sonunda bir kısır döngüye girip, bizim neslimizin hiçbir şekilde anlamadığı mızmız, mutsuz, yorgun, geç yatan, kalmak bilmeyen çocuklar haline gelmelerine sebep olacak. Devamı maalesef hastalıklar ve ailenin aynı evde farklı odalarda, ekran karşısında, sanki aile değilmiş gibi ömür geçirmesine kadar gidiyor.
Doğa faaliyetlerinde gerçekten 24 saat birlikte oluyor aile. Zorlukları birlikte aşıyor, doğrudan ilişki kuruyor, sorumlulukları paylaşıyor. Aile zaten bunlar demek.
G: Bu yol sizin hayatınızda neleri değiştirdi?
S: Eşler arasındaki ilişki açısından birbirimize daha çok bağlanmamızı sağladı. Yolda ekstrem durumlar, zorluklarla karşılaşılıyor. Evinizin konforundan uzakta bunları birlikte çözdüğünüzde bir zırh geliştirmiş oluyorsunuz. Yoldaki devasa sorunlarını (soğuk, kazalar, hırsızlıklar, vb.) birlikte aşan insanlar, arkadaşlar, eşler günlük hayatın içindeki minik sorunları çok daha kolay aşabilirler.
Tam aksi şekilde yoldaki minik sorunları birlikte aşamayan ve yolculukta birbirini tanıma fırsatı bulan insanlar da bundan sonra günlük hayatta birlikte kalmakta zorlanır. Kısacası bir turnusol kağıdı testidir yolculuk. İnsanları tanımanızı ve insanların da sizin gerçek yüzünüzü görmesini sağlar.
G: Yolculuğunuz sırasında yeni insanlarla tanıştınız mı?
S: Evet, bisikletiniz ve bebeğiniz varsa yollarda insanlar size istekle yardımcı oluyorlar. Bisiklet bir nevi pasaport gibi, dolaştığınız ülkedeki kültüre giriş için size bütün kapıları açıyor.
Biz warmshowers adında bisikletçilerin yollardaki bisikletçilere yardım ettiği bir internet ağını kullanıyoruz. Yüzlerce ailenin misafiri olduk, biz de buna yakın miktarda insanı misafir ettik. Her bir misafirlik ile yolda olma hissimizi güçlendiriyoruz. Büyük bir aile oluyoruz. Ayrılırken 40 yıllık dostlar gibi gözyaşı döktüğümüz de oluyor.
G: Bundan sonrası için planlarınız neler? Daha ne kadar yollarda olacaksınız?
S: Hayat bir yolculuk, evlilik de hayatın içinde bir yolculuk. Çocuk yetiştirmek de öyle. Bunların üzerine, biz kendi kas gücümüz ile yolda olmaya devam edeceğiz. Bisiklet, kano, yürüyüş ile ülkeleri keşfetmeyi ömrümüz boyunca devam ettirmeyi çok istiyoruz. 2020 yılında bir yıllık izin alarak güney Amerika kıtasını bisikletle geçmek istiyoruz. Bu sırada dil öğrenmek de amaçlarımız arasında.
G: Fongogo üzerinden açtığınız bir de proje var. İnsanların desteğiyle gezgin yaşamınıza devam ederken, bir yandan da birbirinden güzel hediyeler veriyorsunuz. Fongogo projenizi nasıl başlattınız? Gelen tepkiler nasıl? Bu hediyeler kimin fikriydi?
S: Projemizi Barkın Laçin Özdemir’in sosyal medya hesabındaki bir paylaşımından esinlenerek başlattık. Güney kutbu yolculuğu için yaptığı proje, güzelce anlatılmış, detayları verilmiş bir projenin başarıya ulaşabileceğini göstermişti bize. Bisiklet konusunda gerçekleştirdiğimiz etkiyi su sporları konusunda da göstermek için bir umut gördük. Henüz sürenin 3’te birine gelmemiş olmamıza rağmen yüzde 40 rakamına ulaştık. Hediyelerimizi yoldayken verebilmeyi istedik bu sebeple riske girerek süreyi kısa tuttuk.
Tanıdığımız, tanımadığımız çok sayıda insandan harika tepkiler geldi. Yolda yalnız olmayacağız. Elbe Nehri’ni kano ile turlayacağımız yolculuğumuz bir Türk aile için ilk olacak.
Çok teşekkürler zaman ayırdığınız için. Yolunuz açık olsun…
Minik Gezgin hakkında daha fazla bilgi edinmek için bloglarına göz atabilir, Fongogo projelerini buradan destekleyebilirsiniz. Bisikletiyle dünyayı gezen bir diğer ekip Globe Movers ile yaptığımız İngilizce röportajı buradan okuyabilirsiniz.
Urbansurf sizlerle aynı ilgi alanlarını, aynı hobileri, aynı tutkuları paylaşan insanları bir araya getirerek çeşitli aktivitelerde sosyalleşmenizi sağlayan mobil bir sosyal ağ. Uygulamayı Apple Store veya Google Play üzerinden indirebilirsiniz.
[:]
Leave a Comment