tugba kara hindistan

Kurumsal Hayata Veda: Hindistan’da Yepyeni Bir Hayata Namaste!

[:tr]Tuğba Kara’nın Hindistan ve civarında devam eden hikayesini sosyal medyada duyduk, sizinle de paylaşmak istedik.

İyi okullardan, iyi işlerden bahsederken hep ne kadar emin konuşuruz. Peki, bu iyi’ler gerçekten hayatta kendimiz için istediklerimiz mi? İşimizi, okullarımızı hayatımızdan çıkarsak kendimizi nasıl tanıtırız?

Tuğba Palm and Cloud adını verdiği YouTube kanalına eklediği ilk videoda bundan söz ediyor ve şöyle diyor: “Kendimi ifade etmek isterken ilk defa bu kadar zorlanıyorum. Çünkü ben bugün kendimi okuduğum okulu, çalıştığım şirketleri ve bu şirketlerdeki pozisyonlarımı anlatarak ifade etmek istemiyorum. Çünkü bu etiketlerin hiçbiri ben değilim.”

Biz gerçek Tuğba’yı daha çok tanımak istedik ve kendisiyle bir röportaj yapmak istediğimizi ilettik. O da bizi kırmadı ve sorularımızı yanıtladı. Bu nefis röportajın tadını çıkarın!

Kurumsal Hayata Veda: Hindistan’da Yepyeni Bir Hayata Namaste!


G: Merhaba Tuğba. Kurumsal hayatı bırakıp yaklaşık üç ay önce Hindistan’a gittiğini ve bu süreçte yoga eğitmenlik sertifikanı aldığını biliyoruz. Hindistan macerana en son bir de Nepal ziyaretini ekledin. Bize de kısaca hikayeni anlatır mısın?

Tuğba: Tabi ki.:) 5 yıllık kurumsal hayatımı Mart 2019’da sonlandırıp, Hindistan için tek yön bir bilet aldım. Tabi bunlar, kafama esti, hadi ben gidiyorum şeklinde olmadı. Hindistan seyahatine çıkmadan 6 ay öncesinde karar vermiştim işi bırakmaya. Ama sonrasında gerekli şartları sağlayabilmek için 6 ay çalışmam gerekti. Kenarda birikmiş param yoktu. Kararı verdikten sonra, bir excel tablosu açtım (hayatımda excel tablosunu daha önce hiç bu kadar yararlı bir şey için kullanmamıştım).

Planlarımı yaptım, ortaya çıkan tablo, Mart sonunda işi bırakabileceğimi anlattı bana, ben de ona göre ayarladım kendimi.

Özellikle belirtmek istediğim bir şey var burada. Hayatımızda gerçekleşen her şeyin bir nedeni var ve evrenin bize gönderdiği işaretleri okumayı öğrenmeliyiz. Son şirketimdeki ilk rolümde inanılmaz mutluydum. O şirkette kalıp, CEO olmayı hayal ediyordum. Yaklaşık 10 ayın sonunda, görevim değişti, terfi aldım ve yeni bir ekibe geçtim. Yeni roldeki, yeni ekipteki zamanım başta birlikte çalıştığım müdürlerimden kaynaklı olmak üzere beni tatmin etmeyen bir süreç oldu. Bu süreçte çok düşündüm. Şirkette CEO olmanın hayallerini kurarken, bir anda her şey değişmişti. İşe gitmek istemiyordum, her gün zorla yataktan kalkıyordum. Eğer ki bu değişiklik olmasa idi, bu yolculuğa hiçbir zaman çıkmayabilirdim. O zamanlar, neden şimdi böyle oldu ki diye sorarken, bugün iyi ki de olmuş diyorum.

Ne güzel!

Neden böyle bir karar aldığımın cevabı ise kısaca bir süre önce hayal ettiğim her şeye sahip olmama rağmen 2018 yazındaki devamlı süregelen mutsuzluğumdu. Mutsuzluğumun nedeni ise kurumsal hayat ve ilişkilerde saklı. Kurumsal hayat malum rekabet ortamı, mış gibi davranışlar, esnek çalışma saatlerinden 🙂 dolayı kendine ayıracak zamanının olmaması ve kendimizi dahi keşfedemememiz. İlişkiler ise, yaşadığımız modern dünyada her şeye çok kolay erişimin olmasından ve insanların yoğun stresten dolayı ne istediği bilememesi, bir ilişkiden ne beklediklerinin bilememesi..

Hindistan’da 4. ayım şu anda. İlk 2 ay boyunca 500 saatlik Yoga Eğitmenlik Eğitimi Kursunu tamamladım. Sonrasında da bazı gönül işlerinden dolayı diyelim, biraz daha kalmaya karar verdim burada. 3 hafta öncesinde Hindistan vizem dolduğu için, Nepal’e gidip yeni Hindistan vizesi aldım. Eylül ortasına kadar daha buradayım. Planlar yaparak ilerlemek istemiyorum. Ama kabaca bu yolculuğa çıkarkenki düşüncem şu idi, Hindistan’dan sonra Asya’da seyahat etmek içimden geldiğince. Şu an için kalbim Hindistan’da kalmamı söylüyor. O yüzden bir süre daha buradayım. 🙂

Kurumsal Hayata Veda

G: Bu yolculuğun sana nasıl hissettirdiğini merak ediyorum.

T: Bu yolculuğun bana en yoğun hissettirdiği duygu “ÖZGÜRLÜK”. Hayatımda belki de üniversiteden sonra kendimi hiç bu kadar özgür hissetmemiştim. Herhangi bir zaman kısıtlaması, herhangi bir zorunluluk olmadan yaşamak… Özellikle kurumsalda çalışmış olmanın getirdiği “mış gibi davranışlardan, yaşamlardan” çok yorulmuştum. Bu arada, çok kısıtlı bir bütçem var. Yolda para kazanmanın yollarını keşfetmeye çalışıyorum. Gönüllü olarak çalışıp kalacak yerimi ve yemeğimi ücretsiz halletmeye çalışıyorum. Ehh durum böyle olunca, çok farklı zorluklar var karşılaştığım. Ama bunların hepsi, bu gerçek özgürlük hissini yaşamaya değer.

G: Neler değişti hayatında?

T: 4 aydır sayısız çok güzel gün doğumları, gün batışları, çok güzel insanlar tanıdım. Doğa ile bu kadar iç içe olmak biraz daha gerçek kendimi keşfetmem konusunda yardımcı oldu. 2 aylık yoga eğitiminde öğrendiklerimin hayatıma getirdiği değişiklikler ise paha biçilemez. Bu yolculuk benim için içsel bir yolculuk, her gün yeni bir şeyler keşfediyorum hayatımda. Materyalist yaşantıyı bir kenara bırakıp daha manevi odaklı yaşamayı öğreniyorum. Ama tabi bunları gerçekleştirmek bir süreç. 30 yıllık öğrenilmiş şeylerden sonra, böyle bir yaşam tarzını benimsemek kolay olmuyor.

Daha sade yaşamayı öğrendim. Bu hem giyim anlamında hem yemek anlamında. Sırt çantamda kısıtlı yer olduğu için 4 aydır aynı kıyafetleri giyiyorum, seçeneğim az. Ama bunun hayatıma getirdiği sadeliği seviyorum. Et yemeyi bıraktım, alkolü bıraktım, kahveyi bıraktım.. Çünkü, hayatımda stres olmadığı için, beynimi farklı şekilde meşgul edip, farklı yollarla mutlu olmaya çalışma ihtiyacı duymuyorum. Ya da hiçbir sabah mutsuz uyanmadığım için, keyifle sabahın güzellini yaşayıp kendime gelebiliyorum, kafeine ihtiyaç olmadan.Kurumsal Hayata Vedaİnsanları olduğu gibi sevmeyi, hayatı olumlu-olsumsuz, güzel-çirkin kısacası artısı eksisi her şeyi ile kabul etmeyi ve yaşamayı öğreniyorum. Çünkü, her şey dengede olunca güzel.

G: Gördüğüm kadarıyla sadece kendi hayatında değil, diğer insanların hayatına da dokunmayı önemsiyorsun. TEV Nil’in Kızları Burs Fonu, çocuklarla ilgili bir proje… Paylaşımlarından gördüklerimiz bunlar. Bize biraz anlatır mısın?

T: Hayat paylaşılınca güzel! Birçok anlamda zorlu bir çocukluk geçirdim. Üniversitedeyken çalışıp kendi kazandığım para ve aldığım burslar ile okudum. Dolayısı ile, şimdi minik de olsa bir şekilde hayatlarına dokunmak istiyorum başka kalplerin. Türkiye’deki son 6 ay boyunca, iş harici zamanda yaptığım 2000 adet bilekliği seyahat ederken satıp, buradan kazandığım gelirin %10’unu genç kızların okuması için olan TEV’in Nil’in Kızları Burs Fonuna aktarmak istiyorum.

Bunun yanı sıra, yetişkin insanlar olarak içinde bulunduğumuz düzenden dolayı mutlu olmayı unuttuk. Küçük, sürdürülebilir olmayan mutluluklar yaşıyoruz. Ama aslında küçük şeylerle mutlu idik biz çocukken. Yetişkinlere bunu hatırlatmak ve mutluluk konusunda onlarda farkındalık yaratabilmek için küçük çocuklarla röportaj serisine başladım. Onlara “mutluluğun ne olduğunu, mutluluğun onlar için ne ifade ettiğini” soruyorum. Böylelikle, küçük de olsa bir farkındalık yaratabilirim başkalarının hayatlarında.

Kurumsal Hayata Veda

Ayrıca, biliyorum ki çok fazla insan var hayatından keyif almayan, ama ne istediğini de bilmeyen ya da istediği şeyi bilip onun için adım atmaya cesareti olmayan. Ben az da olsa bir cesaret gösterebildiğimi düşünüyorum farklı bir hayat benimseyebilmek için. Dolayısı ile küçük de olsa bir sorumluluk hissediyorum diğer insanlara “başka bir hayatın mümkün olduğunu” anlatmak konusunda. Bu amaçla da, seyahat esnasında karşılaştığım, ülkelerindeki düzenlerini bırakmış ve farklı cesur adımlar atmış insanlarla röportaj serisine başladım. Çünkü, gerçekten başka bir hayat mümkün ve birçok insan var bunu deneyimleyen.

Nasıl insanlarla karşılaştın Hindistan ve Nepal’de? Yola çıkmak, yeni insanlarla tanışmak senin için ne anlama geliyor?

Burada çok farklı ülkelerden, farklı karakterlerden, farklı geçmişlerden, bambaşka hikayelere sahip çok güzel insanlarla tanıştım. Tanıştığım bu insanların en ortak özelliği ise hepsinin kocaman bir kalbinin olması, hem gösterdikleri sevgi hem de paylaşmaya olan inançları. Kurumsal hayata atıldıktan sonra üzüldüğüm şeylerden bir tanesi iş haricinde kısıtlı zamanımızın olması ve devamlı aynı çevre dahilinde kalmamız nedeni ile yeni insanlarla tanışma şansımızın azalması idi. Ama şu anda o kadar mutluyum ki her gün bambaşka insanlarla tanışabildiğim için. Her bir insan biz farkında olmasak bile bize çok fazla şey öğretiyor. Yeni bir insan; yeni bir hikaye, yeni öğrenimler, yeni vizyonlar, yeni farkındalıklar demek.

Çok teşekkürler!

Tuğba Kara’nın yolculuğuna dair paylaşımlarını şu platformlardan takip edebilirsiniz:

Bir başka yol hikayesi için Globe Movers’la yaptığımız röportaja göz atın.


Urbansurf sizlerle aynı ilgi alanlarını, aynı hobileri, aynı tutkuları paylaşan insanları bir araya getirerek çeşitli aktivitelerde sosyalleşmenizi sağlayan mobil bir sosyal ağ. Uygulamayı Apple Store veya Google Play üzerinden indirebilirsiniz.

Urbansurf Cover Photo[:]